Web Sitesine İçerik Yazısı Hazırlarken Nelere Dikkat Edilmeli? Gezgin Ajans A.Ş. ®

İçerik yazısı yazabilmemiz için uymamız gereken bir takım kurallar vardır. Yazının icadıyla sözlü bildirişimin yanında yazılı iletişimde hayatımıza dâhil oluyor. Bunun yanında internet kullanıcı sayısının hızlı şekilde artması, içerik yazılarına değer katıyor. Buna bağlı olarak da içerik yazarlığı mesleği doğmuş oluyor. İçerik yazıları, yurt dışında uzun zamandır popüler olsa da ülkemizde ancak yeni yeni değer kazanıyor.

İçindekiler

İçerik yazısını değerli kılan bazı önemli noktalar bulunuyor. Bunları iki ana grupta özetleyebiliriz.

İçerik yazılarında uymamız gereken teknik kurallar
İçerik yazılarını nasıl yazmalıyız

Yazdığımız içeriğin türüne göre uymamız gereken teknik kurallar bulunuyor. Elbette yazı hazırlayanların bu kurallara uyması gerekiyor. Aksi durumda web aramasında bulunamaz ve yazısı okunamaz. Google web tarayıcısında veri toplayan robot yazılımlar var. Robot yazılımların topladığı verileri işleyen yapay zekâ devasa indeks oluşturuyor. Buradaki amacımız indekslemede üst sıralarda yer tutabilmemizdir.

İçerik yazılarımızda uymamız gereken teknik kurallar oldukça uzundur. Başlı başına makale konusu olduğu için teknik kurallara sadece kısaca değineceğiz. Burada değinmek istediğimiz konu, özellikle yeni içerik yazmaya başlayanlara “Nereden başlamalıyız?” konusunun izahıdır.

İçerik Yazılarında Uymamız Gereken Teknik Kurallar

İçerik yazısı hazırlayan kimsenin yazım kurallarına uyması zorunludur. Konu seçmek ve konuyu izah şekli serbest olsa da teknik olarak bazı kurallar bizi bağlar. Bunun sebebi ise geniş yelpazeye sahip Google tarayıcısının değerli gördüğü yazıları üst sıralara çıkarmasıdır. Zira teknik kurallara uymadığımızda içerik yazılarımız web denizinde kaybolacaktır.

Her ne kadar bu kuralları birçok başlık altında sıralamamız gerekse de burada sadece ana başlıklar halinde belirteceğiz.

SEO Kurallarına uyulmalıdır
Dilbilgisi yazım kuralları içerik yazılarının olmazsa olmazıdır
İçerik yazılarında sürekli tekrar, yazıyı değersiz kılıyor

Ana başlıkların birçok alt başlığı bulunuyor. Her alt başlığın izahı oldukça detaylıdır. Farklı bir makale ile izah edebiliriz. Ancak şimdi bu kuralların dışında yazmaya nasıl başlayacağımız konusuna değinelim.

İçerik yazısı yazmaya başlayan kimsenin bilgi birikimi fazla olabilir. Aynı zamanda kurgu yapma yeteneği de vardır. Ancak yazının değerli sayılması için yazım kurallarına uymalıdır. Bunun yanında içerik yazılarında ilham perisi beklemek gibi bir lüksümüz olmuyor. Zira içerik oluşturmak için yazım kurallarını uyarak doğaçlama ile yazabiliyoruz.

Yazmaya başlayabilmemiz için öncelikle yazacağımız konuyu detaylı şekilde araştırmalıyız. Bir satırlık yazı veya uzun bir makale de yazacak olsak ön araştırmayı mutlaka yapıyoruz. Çünkü bir konuyu izah edebilmemiz için önce kendimizi ikna etmemiz gerekiyor. Yazdığımız içeriği okuduğumuzda “Tamam.” Diyebilmeliyiz. Aksi durumda okuyuculardan olumsuz tepki alıyoruz. Yazacağımız konu ile ilgili araştırmamız esnasında birçok bilgiye ulaşıyoruz. Elbette bu bilgiler bizim için veri niteliğindedir. Tasnifli şekilde arşivlediğimiz verileri sarraf titizliğiyle bilgi haline getiriyoruz.

Topladığımız verilerin içinde kaybolmadan konumuzu işlemeliyiz. İçerik yazarlarının yaptığı hatalardan biri de farkında olmadan konudan uzaklaşmak oluyor. Oysa okuyucu öğrenmek istediği bilgi için web denizinde arama yapıyor. Eğer bizim yazdığımız içeriğe ulaşabiliyorsa, aradığını bulabilmelidir. Bu yüzden kullandığımız anahtar kelime ve yazı H başlıkları konuyla ilintili olmalıdır. Zira robot yazılımlar öncelikle bu bilgiler ışığında yazımızı tasnifliyor. Ne yazık ki ülkemizde kaliteli içerik yazıları az olduğu için meydan, geliri yüksek kurumsal firmaların oluyor. Onlar ise bilgi vermek yerine okuyucuyu reklama boğarak kazanç elde ediyor. En azından başlık ve anahtar kelimeye uyarak yazacağımız bilgi içeren içerikler kısa zamanda Google aramalarında üst sıralara çıkıyor.

İçerik Yazılarında Kullanmamız Gereken Teknikler

İçerik yazmadan önce araştırmamızı yaptık, artık yazmaya hazırız. Bundan sonra yapmamız gereken okuyucuyla konuşur gibi içeriğimizi yazmak oluyor. Yazma tekniğimizi, zaman içinde kendimiz belirliyor olsak da her zaman “Biz” dilini kullanmalıyız. Bunun yanında dilimizde birçok zaman kipi bulunuyor. İçerik yazılarında kullanacağımız zaman kipini belirlemeliyiz. Yazımızın durumuna göre kullanacağımız iki zaman kipi bulunuyor.

Şimdiki Zaman için (-yor)
Geniş Zaman için (-r; -ar/-er; -ır/-ir/-ur/-ür)

İçerik üretirken bu zaman kiplerini kullanıyoruz. Gerekmedikçe başka zaman kipi kullanmıyoruz. Çünkü içerik yazılarında Google web tarayıcısı bu zaman kiplerini arıyor. Diğer zaman kipleri edebi eser ve bilimsel makalelerde geçerlidir. Oysa bizim yazdığımız ne edebi eser ne de ilmi makaledir.

İçerik yazılarında “olan” kelimesi çokça kullanılıyor. Oysa bu yanlıştır. Yazılarımızda kesinlikle bu kelimeyi kullanmıyoruz. Birçok sebebi olsa da kısaca birkaç kelimeyle konuya değinelim. Öncelikle bu yasaklı kelimeyi peş peşe tekrar ettiğimizde argo tabiri çağrıştırıyor. Bunun yanında anlamı olmayan gereksiz bir kelimedir. Konuşmada belki su götürür tarafı olsa da yazılarda tamamen gereksizdir. Yazımızın kaliteli olması için kullanacağımız kelimeyi bulamadığımızda alışkanlıkla “olan” kelimesini kullanıyoruz. Ne yazık ki zamanla “olan” kelimesi alışkanlık oluyor ve zihnimiz tembelliği alışıyor. Oysa bu kelimeyi dağarcığımızdan çıkarıp yasakladığımızda, bize gereken kelimeyi araştırıp buluyoruz. Bu şekilde içerik yazımız kaliteli olmasının yanında Google web tarayıcının istediği niteliğe sahip oluyor.

Gereksiz Tekrar Yapmadan Kaliteli İçerik Üretebiliriz

Yazmaya yeni başlayan bir kimse farkında olmadan gereksiz tekrara düşebiliyor. Oysa kullandığımız kelimeyi, bırakın aynı satırda, aynı paragrafta dahi kullanmamız yanlıştır. Tekrara düşen kimse ya konuya hâkim değildir ya da konuyla ilgili araştırmayı yeterince yapmıyor.

İçerik yazımızda yaptığımız en büyük hatalardan biri de anlamını bilmediğimiz kelimeyi kullanmamızdır. Cümleye kafiye kattığı veya yerine kelime bulamadığımızda anlamını bilmeden kullandığımız kelime yazımızı değersiz kılıyor. Oysa bizim amacımız web aramalarında ilk on sıralamasında olmaktır. Bazen dilbilgisi kurallarına uymayabiliyoruz ancak anlamını bilmediğimiz kelimeyi de içeriğimizde kullanmıyoruz.

İçerik yazılarımızda teknik kuralları zamanla bir şekilde öğreniyoruz. Sadece teknik veya dilbilgisi kurallarına saplanıp kalmak doğru değildir. Ancak günlük yazılar yazarak hem yazmayı öğreneceğiz, hem de yazmaktan zevk duyacağız. Şunu unutmayınız ki bol bol yazmadıkça ne tekniğimiz gelişir ne de kaliteli yazılar üretebiliriz. Başlangıçta fazla düşünmeden bol bol yazarak tekniğimizi bulmaya çalışmalıyız. Bir süre sonra farkında olmadan, düşüncelerimizle parmaklarımız senkronize şekilde uyum sağlayacaktır. Yazmaya başladığımızda ise diğer engeller birer birer kalkacaktır. Başlangıçta tecrübe sahibi değiliz ve hata yaparız yanılgısından kurtulmalıyız. Cümlelerimizi kısa tutarak hatasız yazabiliriz. Google robotları beş ila yedi kelimelik yazıları değerli görür. Başı ve sonu belli olmayan uzun cümleleri ise kırmızı çizgi çekerek “tehlikeli” şeklinde işaretler. Ancak üç yüz kelimelik bir yazıda birkaç uzun cümleye müsamaha gösterir.

Son olarak da şunu belirtelim ki yazılarımız özgün olmadıktan sonra değer ifade etmez. Zira 7/24 çalışan Google web tarayıcı robotları yazıları indeksler. Her yazı kitap gibi kodlanır ve kütüphaneye konur. Birebir aynı cümlelerle oluşturulan içerikler yok sayılır, ciddiye alınmadığı gibi zararlı mührüyle mühürlenir. Aynı konuları da olsa kendi cümlelerimizle yazmalıyız, bizden bir parçayı yazıya eklemeliyiz. Yedi kelimenin anlamı da burada anlaşılıyor. Zira yapay zekâ içeriklerimizi yedişer kelimeye bölerek kopya olup olmadığını kontrol eder. Duruma göre ya kırmızı çizgiyi çizer, ya da alır kitap raflarından birine yerleştirir.

Netice itibarıyla içerik yazarı olmak istiyorsak teknik kuralların dışında şu kurallara da uymalıyız.